- Bir ego taşımaktasınız ve kendinizi merkeze koymanız kadar doğal bir şey yok. Peki, bu doğallık abartılabilir mi? Sürekli kendinizden bahsetmeniz normal sayılır mı?
- Kadınların, çalışma ortamında birbirlerine sürekli kendileriyle ilgili bir şeyler anlatmaları bir risk unsurudur. Gün gelip pozisyonlar değiştiğinde bu risklerin nasıl aleyhlerine dönebildiğini görebiliyoruz. (Ne yazık ki bunu bile göremeyen kadınların sayısı az değildir!)
- Sadece arkadaşlarınız değil, yöneticiniz ve patronunuza da kendinizle ilgili gereksiz ve fazla bilgi vermeniz hoş karşılanmayacaktır. Zaaf olarak algılanabilecek veya işe odaklanamadığınız düşünülebilecektir.
- Unutmayın. Proje sadece ‘işteki’ değildir. Yaşam ve aile de sizin ‘projeniz’dir. Kendinizden bahisler açmanız, çalışma yaşamınızda üstleneceğiniz projelerdeki başarınız için ölçüt olarak görülebilecektir.
- İş yerinde, özel yaşamınızı, sırlarınızı paylaştığınız kişilerden biri sizin amiriniz olduğunda (veya siz onların amiri olduğunuzda) işleri sağlıklı yürütebilecek misiniz?
- İş arkadaşlığı ile özel yaşamdaki arkadaşlığı birbirine karıştırmayın. Yüzüne güldüğünüz veya yüzünüze gülen kişilerle (iş yerinde) ‘amir – memur’ ilişkisi yürütmeniz zordur. Özellikle de (teftiş gibi) hassas bir yöneticilik göreviniz varsa.
- Tam tersi de doğrudur. Yani, özel yaşamınızı %100 saklamanız, tamamen yalıtılmış ve steril tavrınız ‘iş arkadaşlarınız’ tarafından itici bulunacaktır.
- Projenizin ilerlemesi veya işle ilgili herhangi bir sorunun kaynağı özel yaşamınızla ilgili ise. Ve tolere edemiyorsanız. Bunu yöneticinizle paylaşmanızda yarar vardır. Elbette, ölçülü ve ‘işin önemini bildiğinizi’ vurgular şekilde.
- Sonuç olarak: Özel yaşamınız özel kalmalı. Zedelenmesine (ve zedelenmenize) fırsat vermemelisiniz.
